Diş Kırığı Nedir?

Diş kırıkları ya da daha geniş anlamıyla travmalarının çocuk ve bebeklerde, sıklıkla yaşanmaya başladığı çağ bebeklerin yeni yürümeye başlandığı ve çocukların okula başladığı dönem olarak söylenebilir. Yaşanan kazalar, koşarak oynanan oyunlar, spor yaralanmaları, akranlar arasında yaşanan kavgalar bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Peki bahse konu olan bu diş kırılmalarında neler yapmalı? Nelere dikkat etmeli? Bilinmesi gerekenler nelerdir?

Dişi Kırılan Çocuğa Ne Yapılır?

En sık görülen travma; ya dişin tamamen yerinden çıkması ya da üst çenede bulunan dişlerden bir veya bir kaçının kırılması şeklinde olabilir. Bu durumlar söz konusu olduğunda çocukta ya da bebekte bilinç kaybı, dişte kanama, kusma gibi şikayetler olduğu takdirde en yakın hastaneye başvurmanız ve bir hekim nezaretinde bulguları gözlemlemeniz en doğru karar olacaktır. Şayet bu belirtiler yok ve genel durumu iyiyse en kısa sürede bir diş hekimine başvurulmalıdır. Bu tür travmalarda hastanın hekime ulaşım süresi hayati öneme sahip olabilmektedir. Vakit kaybı mahal vermeden hekiminizin durumdan haberdar edilmesi ve hastaya ulaşması faydanıza olacaktır.

Kırılma anında öncelikle kırılan parçaya ulaşmak, bulmak önemlidir. Kırılan parçanın süt içinde bekletilerek hekime ulaştırılmasındaki ilk bir saat önemli değere sahiptir. Lakin elbette ki olmazsa olmaz değildir. İlerleyen tıbbi teknoloji sektörleriyle kırılan parçaların eskisi kadar sağlam olacak şekilde yapıştırılması yapılabildiği gibi kaybolan parça da üretilerek yerine tıp ki eski halinde olduğu gibi takılabilir. Kırığın durumuna göre kanal tedavisi de kullanılabilecek metotlardan biri olarak sayılabilir. Eğer dişte kırılma yok ve sadece yerinden çıktıysa, kök kısmına temas etmeden temiz bir su ile yıkadıktan sonra diş ile birlikte hekime başvurmak doğru bir hareket tarzı olacaktır. Bu safha da kalıcı dişler yerine yerleştirilebilmekte ve eski işlevini yerine getirdiği gözlemlenmektedir. Fakat süt dişleri için aynı durum söz konusu olamamaktadır. Çıkan süt dişi ise yerine yerleştirilemez.

Ağız-diş yaralanmaları meydana geldiğinde kırılma tespit edilmemişse dahi çocuğunuzu diş hekimine götürmekte fayda vardır. Şöyle ki; bu sayede dişin canlılığı da takip edilebilir. Darbeye maruz kalan dişin canlılık durumunda kötüleşme varsa bu renginden anlaşılabilir, zaman geçtikçe koyulaşır ve uç kısmında kistik lezyonlar oluşamaya başlayabilir. Bu durumda kanla tedavisi de bir yöntem olarak hekimiz tarafından düşünülebilir.